#elektrik zammı
Explore tagged Tumblr posts
Text
memur maaşlarına yüzde 50 zam gelecek diye neredeyse ta ağustos ayında açıklama yapıldı ve aylardır söyleniyor. hesap kitap hep ona göre yapıldı, tüik ‘de son iki üç aydır işi buraya bağlamak için uğraştı didindi sonunda oldu.. Ancak,
tüik’in hesaplamalarına göre yüzde 64,7 olarak 2023 yılı tüketici enflasyonu yüzde 129,4 dolayında hissedildi…
HİSSEDİLDİ..!?
maaş zammı alanlar hissetti.. böyle sağdan sağdan geldi.. cereyan yaptı..
Kardeşim son 20 yıldır verdiğiniz tek doğru rakam IBAN no oldu.. bir ara IBAN oğulları beyliğinde Yaşar gibiydik…kardeşim millet hissedileni de geçti, direk kanırttıran enflasyonla yaşıyor.
%129 dolayında hissedilen meğer %94 hissedilmiş…
t: ağam bizimle eğlenir tarzı bir itiraf.
Sen ne yaşadığını bilmiyormusun..! Çarşıya çıktığında elektrik sundoğalhaz ödediğinde alabilirsen üstüne başına bişeyler aldığında çok nadir de (- eğer yasaklanmadıysa-) olsa bir kültürel etkinliğe katıldığında çocuğunun okul masraflarında bunu yaşamıyormusun.. aldığın benzinden ödediğin vergilere kadar, bizzat yaşıyorsun .. NE HİSSEDİLENİ? Bas bayağı haşırttı blakport olarak hissetmiyormusun?
herkes tenis topu, soba borusu almıyor. Türkiye’nin en büyük sorunu gıda enflasyonudur. gıda enflasyonu yıllık %300’lerde.
kanıt isteyen var mı? simit, tavuk, et, çay vs fiyatlarına baksın istediği marketten…
değişik gelir gruplarının enflasyonu farklıdır. siz enflasyon sepetinde kiranın ağırlığını %16 tutarsanız, bu aylık 150 bin kazanan biri için doğrudur ama asgari ucretlide saçmadır, kim 2000 lira kira veriyor bu devirde? asgari ücretli gelirini çoğunlukla kira, temel faturalar ve gıdaya harcar; geçen sene en çok zamlanan kalemler de bunlardır.
tiyatro biletleri zamlanmamış olabilir, bu yüksek gelirli insanların enflasyonunu düşürür. gelir gruplarına farklı enflasyon sepeti uygulasalar takke düşer kel görünür, bu yüzden yapılmaz.
Ben işletme mezunuyum bankacılık yaptım şimdi cafe işletiyorum, sörf okulumuz, otel, rehabilitasyon okulumuz tamamı yurt dışına yönelik iç mimari işlerimiz var Eee bunları neden anlattım “burası linkedin” profesyonel fakirler yazar durur ya .. kardeşim ben bile bunları yazıyorsam maaşlı çalışan “bana hat bildiren” sen düşün diye yazıyorum.. iş ilanı açsam ilk önceden bana yorumlarda atıp tutanlar başvuruya gelecek…
dünyanın en kötü 5. enflasyonu bizimki.
bizdeki hesap "olacak o kadar" hesabı. şuna üç desek, elde var bir, hop 65 çıktı.
bunu ölçüp değerlendirecek, hesap edecek, net doğru sonucu verecek bir excel tablosu yok mudur? uluslararası standardı olmaz mi bunun? mesela: 10 lira olması gereken kutu süt 35-40 lira. demek ki enflasyon %135 %140, gibi.
tanım: doğru olarak ölçülemeyen şey hissidir.
Bu şöyle bişey değil ki: dışarı çıktım işaret parmağımı ıslatıp havaya kaldırdım, hava bana hisssi olarak soğuk geldi ama tam bilemedim…
Şimdi bu ali Cengiz oyununu anlamayan bir memur bir işçi var mıdır? Zam açıklanacak düşük enflasyon sonra hissedilen.. sendikalar desen.. ne diyimki nereden tutucan…
7 notes
·
View notes
Text
Dervişoğlu: Yine dağ fare doğurdu!
https://pazaryerigundem.com/haber/197356/dervisoglu-yine-dag-fare-dogurdu/
Dervişoğlu: Yine dağ fare doğurdu!
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, açlık sınırının 21 bin, yoksulluk sınırının ise 72 bin lira olduğu bir ülkede işçiye reva görülen 22 bin 104 liralık asgari ücretin sadaka bile olmadığını söyledi.
ANKARA (İGFA) – İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.
TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 2025 yılı bütçesine değinen Dervişoğlu, bu konuda hükümeti eleştiren Dervişoğlu, bütçenin, il ve ilçe kongrelerindeki listeler kadar inceleme ve değerlendirmeye değer görülmediğini, ortada bütçe diye bir şey kalmadığını savundu.
Gelinen noktada emeklinin yine hakkını alamadığını söyleyen Dervişoğlu, “Memur yine ay sonunu göremeyecek, öğrenci yine tek öğünle günü geçirecek, işçi grev yasaklarıyla susturulacak, hastalar yine kuyrukta bekleyecek, diplomalı yoksul gençler yine çaresizce iş arayacak; anaların, babaların endişesi artarak devam edecek.” sözlerini sarf etti.
Asgari ücret tartışmalarını anımsatan Dervişoğlu, “Türkiye, iktidarın sürekli ateş taşıdığı bir asgari ücret cehennemine döndü. Günü, saati, dakikası belli olan, ihtiyacın ve kaynakların ne olduğu, hesaplama modüllerinin nasıl olduğu bilinen asgari ücret tespitinde yapacakları üç kuruş zammı görüşüp durdular. Sonuçta yine dağ fare doğurdu. Devlet kendi vergisine, harcına, kağıdına, mührüne neredeyse yüzde 50 zam yapmışken, çarşıda etiketler halen yüzde 100 artarken, iktidarın gözü emekçinin avucundaki kırıntılardadır” dedi.
https://twitter.com/iyiparti/status/1871894500815073391
Dervişoğlu, 28 bin liranın altındaki bir asgari ücretin rasyonel olmayacağını, bu konudaki düşüncelerini her ortamda dillendirdiklerini hatırlattı.
Enflasyonun vatandaşı ezdiği bir ekonomik düzende asgari ücrete yılda 2 kere zam yapılmasının bir zaruret olduğunu, bunun sadece bir vatandaşlık hakkı değil aynı zamanda bir insan hakkı olduğunu söyleyen Dervişoğlu, bundan sonra uğradığı haksızlıklar için yollara ve meydanlara çıkan herkesin yanında olacaklarını kaydetti. 2025 yılı bütçesinin, “Bismillah” demeden yaklaşık 2 trilyon lira açık verdiğini anlatan Dervişoğlu, “Yıllara göre değişen dolar kuru ile hesaplandığında son 22 yılda 4 trilyon dolardan fazla vergi toplanmıştır. Hala gelir gider dengesi tutmuyor ve çözüm yeni vergilerde aranıyorsa bunun adı ekonomik kriz değil, yönetim ve iktidar krizidir.” diye konuştu.
Türkiye’de artık yoksulluğun değil, derin yoksulluğun konuşulduğunu ifade eden Dervişoğlu, “Kasım 2024 sonu itibarıyla 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 21 bin liraya ulaşmış, yoksulluk sınırı 72 bin lirayı geçmiştir. Bu ailenin 3 ferdi AK Parti’nin icat ettiği saat uygulamasıyla karanlıkta uyanıp, üçü birden gün boyu çalışıp, asgari ücretle kazansa üçünün kazandığı para AK Parti iktidarının yarattığı yoksulluk sınırına ulaşamıyor. Yol, yemek, elektrik, su, doğal gaz, kira, eğitim, sağlık masrafı derken giderler tombul, gelirler cılız, kiralarsa yine azgın ve kuyruklar yine alabildiğine uzun ve suskun; saray ise milletin derdine yine kör yine sağır. İşte bayrağın indirildiği yer tam burasıdır. Bayrağın yerden kaldırılıp göndere çekilmesi gereken yer de burası olacaktır.” dedi.
Dervişoğlu, herkesin asgari ücret düzeyinde, en düşük standartlarda yaşamaya mahkum edildiğini, tüm dünyada başlangıç ücreti olarak tanımlanan asgari ücretin Türkiye’de referans ücret haline geldiğini de savundu.
0 notes
Text
Müteahhitlerden Çimento ve Betona Zam Tepkisi: Ne Oluyor?
Müteahhitlik sektörü, çimento ve beton fiyatlarındaki ortalama 'lik zammı sert bir şekilde eleştiriyor. Bu zammın, inşaat maliyetlerini ve dolayısıyla konut fiyatlarını artıracağı ve konuta erişimi daha da zorlaştıracağı endişesi hakim. Eleştirilerin odağında ise zammın gerekçesi yatıyor. Sektör temsilcileri, çimento üreticilerinin maliyetlerinin ortalama 'sinin enerjiden oluştuğunu ve son 6 ayda elektrik ve doğalgaz fiyatlarında herhangi bir artış olmamasına rağmen bu denli yüksek bir zammın haksız olduğunu savunuyor. Ayrıca, 6 Şubat'ta yaşanan depremden etkilenen bölgelerde kentsel dönüşümün bu fırsatçı zamlarla daha da zorlaşacağı ve depreme dayanıklı konut ihtiyacının karşılanmasının sekteye uğrayacağı ifade ediliyor. Tepkiler: Müteahhitler Birliği: Zamma tepki gösteren Müteahhitler Birliği, zammın geri çekilmesini ve maliyetlerin kontrol altına alınmasını talep ediyor. Sivil Toplum Kuruluşları: Konut hakkı savunucuları da zammın kabul edilemez olduğunu ve acil çözümler üretilmesi gerektiğini vurguluyor. Vatandaşlar: Zam, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Vatandaşlar, artan inşaat maliyetlerinin konut fiyatlarını yükselterek ev sahibi olma hayallerini imkansız hale getirdiğini belirtiyor. Çimento ve beton fiyatlarındaki zam, inşaat sektöründe ve kamuoyunda büyük tepkilere yol açıyor. Zammın geri çekilmesi ve maliyetlerin kontrol altına alınması için yetkililere çağrılar yapılıyor. Read the full article
#ardıardınagelenzamlar#BetonFirmaları#BetonFirmalarınaUyarı#Elazığ#elazığhaber#elazığhaberleri#GüncelElazığHaberleri#İMKON#İnşaatMüteahhitleriKonfederasyonu#Müteahhitliksektörü
0 notes
Text
Galiba bir kedi gördüm evet ponçik kediyi gördüm😻Geçen yıl Hatay şimdi Bolu aynı esrarengiz olay bir ev jandarma tarafından sıkı güvenliğe alınıp çevresi kapatılır gizli kazıya başlanır çevre halkı gizli maden kutsal kase var derler ne olduğunu ben söyleyeyim:Ülkemiz tarih öncesi ve sonrası medeniyetlere ev sahipliği yaptı rahmetli Ata Nirun kitaplarında okumuştum Anadolu kutsal inançların ilk başladığı yer uzaylıların üssü olan Edom muş çocuktum Karamürselin Edom olduğu Usa'nın o bakımdan orda üs kurduğu söylenirdi yıllar sonra Karamürselin Karadere köyünde çobankale demilen yerde taş tabletler bulundu taşların birinde retweet işareti# vardı hatta medyada"tarihte ilk rt Karadereliler yapmış "esprisi dolaşmıştı burda kazılar normâldir doğal olmayan bulunanlar halka açıklanmaz Türkiye parasız kaldı arap sadakası sarayın sefahâti/1101 odanın bakımı -elektriği/ısıtması/suyu/50 bin kişilik koruma ordusunun maaşı/13 jetin mercedes filosunun yakıtı/100 arap atının bakımı/sarayın sağlık ve hizmet ödemelerini 1 ay karşılar kazılarda bulunan eşsiz tarihi eserler zengin kolleksiyonerlere satılıp hazineye giren para emekli ve memura maaş olarak ödeniyor bari gine servet buldunuz hiç değilse emekliye asgari ücret tutarında zam yapın gıda/doğalgaz-elektrik-su/kira/okul aidatı/kırtasiye ve benzin zamlarını geri çekin sadece oto sahiplerini değil her sabah metro-otobüs-minibüsle işe giden çalışanları etkiliyor benzin zammı kıyafet yılda bir alırsın eşya bozulana kadar kullanırsın tatile de gitmezsin düğün yerine nikâh neyine yetmiyor sonuçta düzüşeceksin ama çocuğunu okutan ne yapsın özel okula zam gelince devlet okulu da elaltından para alıyor servis arabasına zam geliyor insan aç yaşayamaz sokakta da kalamaz ama emekliye verdin 8000 bin köpek bağlasan durmayacak ev 10.000 biz öyle ucıbe lüx binalarda yaşamıyoruz yemeyelim ısınmayalım mı su damacana 45 tl oldu siz sefâ sürün diye ölelim mi hıhıhı doğru okuyorsunuz yalakalık zamanı değil bunu insanlar kaldıramazlar güvendiğiniz mülteciler şikayetçiler verdiğiniz para kiralarına yetmiyor komşumuz 3 aile geri döndüler Halepe üzüntüden kendimi yakacaktım da benzinin pahalılığı beni durdurdu polisle uğraşamam gerçekler böyle👈
instagram
0 notes
Text
Malatya İçin Yeni Karar! Süreç Başladı
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) tarafından Malatya’nın dahil olduğu deprem bölgeleri için yeni karar açıklandı. Kararda elektrik faturalarına ilişkin yeni karara değinildi. Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Adıyaman, Hatay, Maraş, Malatya, Gaziantep (Nurdağı ve Osmaniye) il ve ilçelerinde; faal ve kullanılabilir durumda olan orta gerilimden bağlı sanayi ve ticarethane abone grupları hariç, diğer tüm abone gruplarında 31 Mayıs 2023 tarihine kadar tahakkuk/tahsilat işlemlerinin yapılmayacağı; 1 Haziran 2023 itibariyle bu süredeki toplam elektrik tüketimine esas fatura bedelinin gecikme zammı ve faizi olmaksızın 6 ay taksitlendirilmesine karar verildiği hatırlatıldı. Yasal düzenlemeler kapsamında deprem bölgesindeki dağıtım şirketleri tarafından sayaç okuma işlemlerinin 1 Haziran 2023 tarihi itibarıyla yeniden başladığı bildirildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "1 Haziran’dan itibaren yapılacak sayaç okuma işlemlerine istinaden, 31 Mayıs 2023 tarihine kadar tahakkuk/tahsilat yapılmayan tüketimlere ait bedeller görevli tedarik şirketleri tarafından faturalandırılarak 6 aylık taksitlendirmeyle tüketicilere iletilecektir. Bölgede hizmet veren görevli tedarik şirketleri SMS, çağrı merkezi araması ve bunun gibi iletişim kanalları üzerinden tüketicileri konuyla ilgili bilgilendirmek üzere ilgili çalışmalarını sürdürmektedirler." Read the full article
0 notes
Text
Gökhan Özoğuz: Elektriğe yüzde 103 zam gelmesinin, yönetim ile ilgisi yok
"Her yorumda iktidar muhalefet konusuna girmek doğruları geçiştirmek gibi geliyor"
Müzisyen Gökhan Özoğuz, 2018 Ocak ile 2019 Ocak döneminde elektriğe yüzde 103 zam gelmesinin yönetim ile ilgisi olmadığını savundu.
Elektrik zamlarına tepki gösteren Özoğuz, sosyal medyadan “2018 Ocak ile 2019 Ocak ayı arası elektriğe gelen zam yüzde 103 inanılmaz bir şey hatta korkunç” mesajı paylaştı.
Özoğuz, mesajının altına “Ülkede muhalefet sorunu var, olanlarda da vizyon sorunu var. Yada bilinçli olarak iktidara çalışılıyor.
Sonuçta sorumluluk yok hesap verme yok” şeklinde yorum yapan bir takipçisine ise “Muhalefetlik bir durum değil kim gelse yönetime bu fiyatlar böyle olacak onu net biliyoruz.
Her yorumda iktidar muhalefet konusuna girmek doğruları geçiştirmek gibi geliyor bana” yanıtı verdi.
10 notes
·
View notes
Link
#Elektrikzammı bir değil iki tane daha gelecek... #Detay #haber için tıklayın...
0 notes
Link
#Kılıçdaroğlu#Kemal Kılıçdaroğlu#Haber#Haberler#Elektrik#Ankara#Ankara haberleri#chp#chp haber#chp haberleri#kılıçdaroğlu haber#siyaset#siyaset haberleri#güncel#gündem#sondakika#elektrik zammı#elektrik zamları#zam#zamlar#ekonomi haberleri#ekonomi haber#newsfindy#news findy#selvi kılıçdaroğlu
0 notes
Text
Doğalgaza Yapılan Zam Elektriğe % Kaç Yansıyacak? İşte Cevap!
Konutlarda kullanılan doğalgazın birim fiyatına %35, Elektrik üretimi için kullanılan doğalgazın birim fiyatına %44,30, Elektrik üretimi dışında kullanılan doğalgazın birim fiyatına ise %50 zam geldi. Peki doğalgaza yapılan % lik zam dilimlerdeki zamlar Elektrik fiyatlarına nasıl yansıyaca? Türkiye’nin elektrik üretiminde doğalgazın payı 33,7 dir. Basit bir hesapla elektriğe yansıması minimum…
View On WordPress
0 notes
Text
Hayat Ne Hale Konur!
Belirgin bir biçimde yalanların sofrasında tutulmaya devam ediyoruz. Hemen her gününü cehennemi bir ülke hali olarak var eden menzilde, yalın bir çürümenin ta kendisi sabitin ta kendisine dönüştürülürken, yalanlarla kuşatılıyor. Sanki her bir şey yolundaymış gibi, sanki her şey rutin bir normalin ta kendisiymiş gibi. Sanki hayat olduğu gibiymiş gibi ve daha ne haller. Erk, muktedir, iktidar pratiği olarak çıkagelen her hamle biraz daha sabık bir biçimde yalanlarla yön tayinini göstere gelir. Cerahat, cürümleri ardışık kılarak sıkça yinelenen her edimde yalan tutunulan dal olur. Konu her ne olursa olsun, müşterek halin, bahislerin talanına devam etme çabası o dönemeçten çıka gelir. Bugünün ülkesinin bariz bir istikamet kıldığı, gelecek diye var ettiği bütünlük belirgin bir riya toplamı, aralıksız yalanların birlikteliğidir. Durmak yok yola devam bir tezahür olarak o yalanın, kalıcı bir propagandaya en sonunda da hakikat ilanına evrimine sahiptir. Aynı gemideyiz lafzının mütemadiyen söylene dururken birbirinin tıpkısı yalanlara memleket menzili dönüşüme tabi tutulur. Behemehal atılan her adım başka bir riyanın, benzersiz bir çürümenin yönünü belirginleştirir.
Duraksamadan öne sürülen yalanlar, her bahsin ardından orada sarf edilen sözleri kapama adına türetilen yepyeni yalanlar ve bitimsiz girift bir kısır döngü Türkiye’nin gerçekliğine dönüştürülür. Kendi menzili içerisindeki hayat akışına yaptığı müdahaleler kadar bir de ol yurt dışına da eyledikleri vardır ki, artık fasit döngünün her neye evrildiği konusunda açık aleni bir utanç vesikası da oradan türer. Her hafta grup toplantılarında ortaya çıkagelen bir tablo dahilinde, ne ekonomik kriz vardır, ne yıkım, ne bir virüsün var ettiği ölümcül kara delik. Demokrasi derseniz teklememiş, hürriyet emre amade, anayasal hakların varlığında en ufak bir şüphe yok. Anayasa demişken anayasa mahkemesinin dingo’nun ahırı değil de bir hukuk makamı olduğunun bilincindeyiz. Eğitime, geleceğe yatırım tastamam yapılmış gibi silaha, yurt dışına bağımlı yürütülen yeni ölüm kusan makinelere dökülen milyarlarca lira yokmuş gibi. Her şey ve daha fazlası bir yokmuş, bizim zamanımızda söz konusu bile edilemez, asla, kata gibi nice atıfla birlikte örtbas olunur. İyi de sokakta yaşayanın her bir günü bir öncesinden ağır yıkımlara galebe çalanların, durumu şimdilik bile kurtarabilmeyi tamamen şansa var edenlerin sofrasında yalanlar karın doyurur mu?
Bütünüyle kuşatılmış bir sahnede, her anlamda hayat hiç edilirken, aman şu bahse dair hiç kimseler konuşmasın, aman bu mesel şimdi sırası değil diye geçiştirilip dururken olmakta olanın yalın bir yıkım olduğu gerçekliği de mi bir şey ifade etmez. Muktedir ve avenesi ol kadroların, muhalefet diye çıkagelen güruhun ve beraberindekilerin seçim olacak gidecek, elbet gidecekler sayıklamalarının arasında tarihinin en büyük bozgunlarına uğraşmış olan sıradan yurttaşın hakikatine ne zaman sıra gelecektir. Düzenli bir biçimde hayat çürümeye rehin edilirken anlatılan fasaryadan masalların, bitimsiz çıkagelen büyük ülke nidalarının bir tek şarkıdan dahi ne kaptığını gördüğümüz yerde neresi hakikattir, nesi hakikattir yirmi yıllık iktidarın.
Artı Gerçek'te Yağmur Kaya'nın haberinden aktaralım: Demokratik kitle örgütleri, çok sayıda siyasi parti, kadın ve ekeoloji örgütleri, yüksek faturalar nedeniyle Kadıköy Beşiktaş İskele Meydan'da bir araya geldi. "Zamlar geri alsın" diyerek iktidara çağrıda bulunan yüzlerce kişi yoksulluktan, açlıktan, geleceksizlikten, işsizlikten ve AKP'den bıktıklarını söyleyerek, "Biz bu zamları geri aldıracağız" dedi.
Eylemde, "Ülkemizde zamlar, yağmur gibi damlar", "Ödemiyoruz, ödemiyoruz faturaları yakıyoruz", "Yeter artık", "Zamlara son" dövizi taşıyan kalabalık, sık sık "İş, ekmek, güvence" sloganı attı. Enerjide yapılan zamların geri alınması yönünde iktidara çağrıda bulunan kitle, "Biz bu zamları geri aldıracağız" dedi.
Konuşmaların ardından basın metni okundu. Açılamada şu ifadeler yer aldı:
"Bu kış günü bizi bu meydanda buluşturan artık ülkemizde yaşamak için direnmek dışında bir yol kalmamış olması. Ya evimize, işyerlerimize gelen fahiş faturaları kabul edip soğukta, karanlıkta yaşamaya alışacağız ya da bir avuç şirketin kasaları dolsun diye halka ödetilmeye çalışılan bu faturayı yırtıp atacağız. Biz insanca yaşamak istiyoruz. İstanbul’un ve Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara çıkan binlercemiz aynı sözü söylüyoruz. Zamlar geri alınsın!
Ocak ayı itibariyle elektriğe konutlarda 150 kWh’a kadar tüketime %50, 150 kWh üstüne %127, sanayide %129,2 zam yapıldı. Doğalgaz fiyatları konutlarda yüzde 25, sanayi abonelerinde yüzde 50 arttırıldı. Yani bu soğuk günlerde en düşük gelen faturamız en az iki katına çıktı. Gelen tepkiler üzerine Erdoğan %127 zammı 210 KiloWatt tüketimin üstüne yapacaklarını açıkladı. Ne değişti? Hiçbir şey.
Bu göstermelik düzenleme faturaları indirmedi tam tersine şubat ayında yine çok yüksek faturalar evlerimize geldi. Sadece faturalar değil her şey ateş pahası. İstanbul’da ulaşıma %36 zam geldi. Kiralar bir yılda en az %58 arttı. Gıda fiyatları ise alıp başını gitmiş vaziyette. Enflasyon TÜİK rakamlarına göre bile yüzde 50’lere dayanmış vaziyette ama gerçeği çok daha fazla. Isınamıyoruz, beslenemiyoruz, barınamıyoruz. Halk geçim sıkıntısı altında ezilirken patronlar servetlerine servet katıyor."
***
Enerjide zamlarla üretim maliyetlerinin artması bahanesiyle iğneden ipliğe her şeye yeniden zam geliyor. Çiftçi üretemiyor. Gıda fiyatları yükseliyor gıda krizi kapıda. Kadınından gencine yaşlısına ülke hesap yaparak faturayı düşürmeye çalışanların, ay sonunu getirmeye çalışanların ülkesine dönüyor.
Üstelik enerji krizi derken sadece faturalardaki yangından bahsetmiyoruz. Dünya yanıyor. En temel haklarımızdan biri olan enerji hakkı sermayenin karı için piyasalaştırılırken doğa yağmalanıyor. Fosil yakıtlar başta olmak üzere kar hırsıyla planlanan enerji politikaları iklim krizini büyütüyor. Akan suya HESler, dağa taşa maden ocakları, hala yenileri açılmaya çalışılan termik santraller, alternatif diye yutturulmaya çalışılan enerji santralleri… yaşadığımız coğrafya ve gezegenimiz ekolojik bir felaketin eşiğine getiriliyor.
Peki tüm bunlar karşısında iktidar ne yapıyor? Basına sızan haberlere göre esnafın elektriğinde %25 indirim yapacaklarmış. %127 zamdan yüzde 25 indirim. Halkla dalga geçen saraylının ayak oyunlarına karnımız tok. Bu zamların derhal geri alınmasını istiyoruz. Sadece elektrik zamlarının geri alınmasını değil, temel ihtiyaçlarımızdaki bütün zamların geri alınmasını, ülkenin dört bir yanında sefalet ücretlerine başkaldıran işçilerin taleplerinin kabul edilmesini istiyoruz. İnsanca yaşayacak ücret ve güvenceli iş istiyoruz.
Bizler; İstanbul’da siyasi partilerden demokratik kitle örgütlerine, kadın örgütlerinden ekoloji örgütlerine, dayanışma meclislerinden derneklere geniş bir bileşenle başta enerji olmak üzere halkın hayatını giderek zorlaştıran zamlara karşı bir araya geldik. Biz bu zamları geri aldıracağız.
-Zamlar geri alınsın! Faturayı tekeller ödesin
-Temel tüketimde vergiler kaldırılsın!
-Her haneye 230 KiloWatta kadar bedava elektrik sağlansın!
-Enerji dağıtım ve üretimi kamusal olarak sağlansın, şirketlere el konulsun ve halkın denetimine açık halkın yararına planlansın!"
Yalanlar üstüne kurumsallaştırılmış olan kalkınma, güçlü ülke nidalarının her nasıl da apansız geçip gittiği salt iki aylık elektrik faturalarına yansıyan bedellerden dahi açık bir biçimde görünür kılınır. İstanbul’da var edilmiş olan sesleniş bu tahakküm ve gasp etme haline karşı bir duruşu bildirir. Yönetim katının yol verdiği, elektriğin / doğal gaz ve su gibi temel ihtiyaçların artık aleni bir biçimde fahiş fiyatlardan insanlara sunulduğu yerde yaşam bahsi her ne hallere konulacaktır? Karanlıkta yaşamaya, soğukta yaşamaya galiba en mühimi de hayatta hep bir şeylerden eksik kalmaya / bırakılmaya olur verilmesinin meseli ne olacaktır ki sahiden? Yalanların zikredildiği, halkımızı ezdirmeyeceğiz denilip durulurken bu kaçıncı sınavdır. Daha kaç defa sınanacaktır, üç kuruşluk alım gücü, cebe ay boyunca çalışıp da baş amirin son elli yılın en yüksek yeniden belirlemesine mazhar o asgari ücret ile yaşam!
BirGün Gazetesinden aktaralım: “AKP Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, sosyal medyada alay konusu olan enflasyon hesabına ilişkin düzeltme yaptı. Akbaşoğlu, "Yüzdelik oranla ilgili bir enflasyon oranını ifade ederken bir başka boyutuyla 4-5 kat artan fiyatlara vurgu yapmak suretiyle bir beyanım olmuştu" dedi.
Akbaşoğlu, Habertürk TV'de Kübra Par'ın konuğu oldu. Akbaşoğlu ekonomi ve enflasyon değerlendirmeleri yaptığı konuşmasında yaptığı hesapla sosyal medya gündemine oturdu.
Türkiye’de ekonomik krizin küresel nedenlerinin olduğunu anlatan Akbaşoğlu bu düşüncesini Avrupa’da artan enflasyon oranlarıyla desteklemek istedi.
Ancak AKP Grup Başkanvekili açıklamasında, "Fransa’da 150 avroya yapılan alışveriş, yüzde 7’lere varan enflasyon sebebiyle artık 750 avroya yapılıyor. Yüzde 7 yani 7 kat" dedi.
Akbaşoğlu'nun bu hesabında araya giren Kübra Par "Yüzde 6-7 artıyorsa 6-7 kat artmış olmaz ama" dedi ancak AKP’li Emin Akbaşoğlu düşüncesinde ısrar edince Par, "Bu sözler sosyal medyaya düşer o yüzden uyarmak istedim" ifadelerini kullandı.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Akbaşoğlu, enflasyon hesabına ilişkin açıklama yaptı.
"Dün bir televizyon kanalında gündem olan bir husus ile ilgili düzeltme yapmayı arzu ediyorum" diyen Akbaşoğlu, "Kastımızla lafzımız arasında ortaya çıkan fark nedeniyle farklı değerlendirmeler söz konusu oldu. Bütün dünyada yaşanılan pandemi nedeniyle fiyat artışlarının, enflasyon oranlarının yükselmesi münasebetiyle hem Türkiye’mizde hem Avrupa’da hem de bütün dünyada yaşanılan bu duruma ilişkin değerlendirme yaparken, yüzdelik oranla ilgili bir enflasyon oranını ifade ederken bir başka boyutuyla 4-5 kat artan fiyatlara vurgu yapmak suretiyle ve bazı örnekler vermek suretiyle bu konuda yaşanılan sıkıntılara dair bir beyanım olmuştu" ifadelerini kullandı.
Akbaşoğlu, şunları söyledi: "Bu konuda örnek verdiğimiz üzere 25-26 dolar olan bir varil petrolün 96 dolarlara varması münasebetiyle yaklaşık 4 misli arttığına ilişkin örneği de bu konuşmamda ifade ederek, Avrupa’da da, dünyada da gerçekten son 40-50 yılın en büyük fiyat artışlarının da olduğunu, enflasyon oranlarının arttığını, bununla beraber bazı ürünlerde de 4-5 kat fiyat artışının söz konusu olduğunu beyan etmiştim. Bu konuyla ilgili lafzımızla kastımız arasındaki bu farkı da kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.”
Madun siyaset pratiklerinin, pragmatist söylem toplamlarının, eylem diye çıkagelen sadaka kültürünün, her anlamda yurttaşı söğüşlenecek bir unsur olmaktan öte görmeyen zır cahil aklın suna geldiği “reçeteler” hayatı kurtarmaya kafi gelmeyendir. Daha geçtiğimiz hafta var edilmiş olan ilaç fiyatlarının güncellenmesinin yarattığı eksik koyma halleri, bariz bir sağlık hakkının dahi ücreti mukabilinde o da ilaç bulunabilirse ancak söz konusu olduğu yeri gösterir. Daha ne örnekler, daha nasıl karşılaşmalar vardır ki her şey gündelik takvimin sağına soluna yazılmaya devam olunandır, Yalanların bariz bir biçimde kuşa çevirdiği hayatlarımıza isyanın meramıdır şu okuduğunuz. Akbaşoğlu ezber ettikleriyle Avrupa’nın bizi nasıl kıskandığına örnek teşkil edeyim derken, tümden bir çuval inciri berbat eder. Anlatılanlar, vaz edilenler ile hakikatin arasındaki uçurum artık gizlenmesi imkansız kılınandır. Örtbas olunamayacak olan şey çeteleşmiş bir devletin hem yıldırıyı, hem tahakkümü hem de zorbalıkla birlikte bir yağmayı var ettiğini göstere gelir. Demokrasi, eşitlik, hakkaniyet, adalet, yalansız ve hilafsız bir müşterek yaşam akdi, sözleşmesi böyle böyle yerle bir olunandır. Geleceksizliği arşınlayan bir katran karanlığı iş bu günceden arta kalandır. Alışacak mısınız, her şekilde soygunun var edildiği, en ufak bir ümit kıvılcımının yaşamasına ihtimal dahi verilmeyen / gözetilmeyen yerde hayat ne hale konulur!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2022
Görsel: Kadıköy – Zamlar Geri Alınsın – Protestosundan – BirGün Gazetesinden
#meram#arzihal#türkiye güncesi#başka türkiye vardır#yara#ekonomik çöküş#aidiyet#söz hakkı#cürüm#soygun#çete düzeni#devlet101#hayat hakkı#müştereklerimiz#elektrik zammı#kötülük#kötülük sarmalı#çürüme#biyopoltika#siyasa#kelimeler#cut up#sesler
0 notes
Text
Zammın etkisi faturalara yansıdı!
https://pazaryerigundem.com/haber/185002/zammin-etkisi-faturalara-yansidi/
Zammın etkisi faturalara yansıdı!
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektriğe 1 Temmuz’dan itibaren zam geldiğini duyurmuştu. Zammın etkisi, bu ayki faturalarda görülmeye başlandı. Yapılan araştırmaya göre, Haziran ayında 1000 TL ödeyen bir abone Temmuz ayından itibaren bin 380 TL ödeyecek.
İSTANBUL (İGFA) – Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), mesken abone grubu için elektrik satış fiyatlarına yüzde 38 zam getirildiğini duyurmuştu.
1 Temmuz’dan itibaren uygulamaya konulan zam oranının faturalara yansıması da bu ay görülmeye başlandı. Bu zam oranıyla birlikte 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 207,23 TL oldu.
Karşılaştırma sitesi encazip.com bu zammın faturalara nasıl yansıyacağını araştırdı. Yapılan araştırmaya göre, haziran ayında 1000 TL ödeyen bir abone temmuzdan itibaren 1.380 TL ödeyecek.
TİCARETHANELERDE DE ZAMLI ELEKTRİK FATURALARA YANSIYACAK
EPDK’dan yapılan açıklamada, tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 30, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubunun düşük kademesi için yüzde 38 ve yüksek kademesi için yüzde 20 oranında artış yapıldığı belirtildi. Buna göre, haziran ayında 5 bin TL ödeyen kullanıcı Temmuz ayından itibaren 6 bin 562 ödeyecek.
“YAPILAN ELEKTRİK ZAMMI DEĞİL, ELEKTRİK DAĞITIM BEDELİ ZAMMI”
Yapılan zammın elektrik zammı değil, elektrik dağıtım bedeli zammı olduğunu belirten Tasarruf Uzmanı Çağada Kırım, şöyle konuştu:
“Mesken düşük kademe zammı yüzde 2,5, yüksek kademe zammı yüzde 23 ile sınırlı kalırken dağıtım bedeli yüzde 59 arttı. Ticarethanede ise düşük kademe yüzde 29 artarken yüksek kademe yüzde 8 arttı. Orada da dağıtım bedeli yüzde 59 arttı. Küçük sanayicinin fatura tutarında herhangi bir değişiklik olmazken ekonominin lokomotifi olan büyük sanayici zaten ulusal tarife sisteminden çıkartılarak maliyet bazlı tarifeye geçirilmişti. Bu tarifeye göre büyük sanayiciler temmuz ayında yaklaşık olarak 1 kW elektriğe vergi ve dağıtım bedeli hariç 3 TL ödeyecekler.”
“SANAYİCİ EVLERE KIYASLA ALTI KATA KADAR YÜKSEK FİYATTAN ELEKTRİK KULLANIYOR”
Sanayicilerin evlere kıyasla altı kata kadar yüksek fiyattan elektrik kullandığını belirten Kırım, şunları kaydetti:
“Olması gereken elektrik birim fiyatı 3,25 TL iken sadece sanayicinin bu fiyattan elektrik kullanırken örneğin evlerin sadece 0,49 TL’den elektrik kullanması aslında sektörde yapılan hatanın hala devam ettiği anlamına geliyor. Sanayici evlere kıyasla altı kata kadar yüksek fiyattan elektrik kullanıyor. Ev tüketicileri her ne kadar ucuz elektrik faturası ödediğini sansa da bu denli yüksek sanayi elektrik fiyatı iğneden ipliğe tüm ürün fiyatlarına yansıyor ve nihayetinde enflasyonu direkt olarak etkiliyor. Evde ucuz elektrik faturası ödediğini düşünen tüketici aslında bu faturayı fazlasıyla markette ödüyor. Bunun etkisi tüketiciye daha fazla oluyor. Evlerde de maliyet bazlı tarife uygulansa mal ve hizmetler üzerindeki maliyet baskısı bir ölçüde gevşeyecek bu da enflasyon rakamlarına yansıyacaktır. Yıllardır sektörün içinde olan ve farklı ülkelerde de piyasaları deneyimlemiş bir kişi olarak gördüğüm şu, tüm gelişmiş ülkelerde sanayi elektrik fiyatları ev elektrik fiyatlarından daha düşük oluyor. Aynı ülkelerin enflasyon oranlarına baktığınızda tek haneli hatta yüzde 5’in altında oranlar görüyorsunuz. İşte bunun olmasının en önemli sebeplerinin başında elektrik fiyatlandırmasındaki yanlış denge yatıyor.”
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Hazır Beton Fiyatlarına 350 TL/M3 + KDV Zammı..
Hazır beton fiyatlarına 350 TL/M3 + KDV zammı inşaat sektöründe ve konut fiyatlarında önemli bir artışa neden olabilir. Bu zammın arkasındaki nedenleri ve zamanla yaratacağı etkileri inceleyelim: Zammın Nedenleri: Hammadde fiyatlarındaki artış: Çimento, agrega ve katkı maddeleri gibi betonun hammaddelerinin fiyatları son dönemde artmaktadır. Bu durum, üretim maliyetlerini doğrudan etkilemektedir. Enerji fiyatlarındaki artış: Üretim ve nakliye maliyetlerini artıran enerji fiyatlarındaki artış da beton fiyatlarına yansıyor. Döviz kurundaki dalgalanmalar: İthal edilen hammaddelerin fiyatlarını etkileyen döviz kurundaki dalgalanmalar da beton fiyatlarını etkileyen faktörler arasındadır. Zamanın Etkisi: Beton fiyatlarındaki artış, inşaat projelerinin maliyetlerini ve konut fiyatlarını artıracaktır. Bu durum, konut alımını zorlaştırabilir ve kira fiyatlarında da artışa neden olabilir. Sektörün Görüşü: Sektör temsilcileri, beton fiyatlarındaki artışın inşaat sektörünü olumsuz etkileyeceğini ve konut fiyatlarında da artışa neden olacağını belirtiyor. Beton Fiyatlarını Etkileyen Faktörler: Hammadde fiyatları: Çimento, agrega, katkı maddeleri gibi hammaddelerin fiyatları zamlandıkça beton fiyatları da artar. Enerji fiyatları: Elektrik, doğalgaz gibi enerji kaynaklarının fiyatlarındaki artış üretim maliyetlerini yükselterek beton fiyatlarını da etkiler. Döviz kuru: İthal edilen hammaddelerin fiyatlarını ve ekipman maliyetlerini etkilediği için döviz kuru da beton fiyatlarındaki dalgalanmalara neden olur. Talep ve arz: Beton piyasasındaki talep ve arz dengesindeki değişiklikler de fiyatları etkileyebilir. Bölgesel farklılıklar: Hammadde ve nakliye maliyetlerindeki bölgesel farklılıklar beton fiyatlarında da bölgesel farklılıklara yol açabilir. Hazır beton fiyatlarındaki artış, inşaat sektörünü ve konut fiyatlarını önemli ölçüde etkileyecek bir gelişmedir. Bu durumun zamanla yaratacağı etkileri takip etmek ve sektördeki gelişmeleri gözlemlemek önemlidir. Read the full article
#BetonFirmaları#BirGünDeğilHerGünZamVar#DüzenlemeSonrasıGelenZamlar#Elazığ#elazığhaber#elazığhaberleri#ElazığİnşaatMüteahhitleriDerneği#GüncelElazığHaberleri#İnşaatMüteahhitleriKonfederasyonu#Müteahhitliksektörü
0 notes
Text
CHP'li Kaplan'dan elektrik faturalarındaki 'düzeltmeye' tepki: Faturalı soygun!
CHP’li Kaplan’dan elektrik faturalarındaki ‘düzeltmeye’ tepki: Faturalı soygun!
CHP’li Kaplan’dan elektrik faturalarındaki ‘düzeltmeye’ tepki: Bu mudur düzeltmek? Bu ölümü gösterip vatandaşı sıtmaya razı etmektir! Saray, şatafatlarından ödün vermemek ve yandaşlarını, trollerini beslemek adına faturalı soygun yapmaya devam ediyor! Elektrik faturalarına yapılan kademeli zam uygulaması vatandaşın belini büktü. Ocak ayında faturalara yansıyan bedel, herkesi isyan etme noktasına…
View On WordPress
#chp#ekonomi#Elektrik faturaları#elektrik zammı#erdoğan#faturalı soygun#Gaziantep Milletvekili#Gündem#haber manşet#İrfan Kaplan
0 notes
Text
Nedir bu rakamlardan çektiğimiz, covid 19, Benzin 20...
Nedir bu rakamlardan çektiğimiz, covid 19, Benzin 20…
View On WordPress
1 note
·
View note
Link
#Elektrik #zam larından sonra en önemli konu! #Klima yı #tasarruf lu kullanmak... Peki nasıl? 7 adımda öğrenmek için tıklayın...
0 notes